5 Nisan 2010 Pazartesi

LOCKE VE DEVRİM

İngiliz ampirizmin(deneyimcilik) önemli temsilcilerinden olan John Locke aynı zamanda iyi bir siyaset düşünürüdür. Onun liberalizm ve mülkiyetçilik anlamında önemli katkıları olmuştur. Söz gelimi Locke insanın doğuştan bir takım hakları olduğunu savunmuştur. Bunlar yaşam, özgürlük ve mülkiyet hakkıdır. İnsanın doğal durumunda bu hakları vardı ve insanlar bu şekilde doğuştan iyi ya da kötü değildiler. Ancak olası bir ihmalkârlık veya bir haksızlık durunda kimin haklı olacağı ya da haksızlık edilen kişi hakkını alabilecek güçte değilse orada bir adaletsizlik doğabilir. Bu durum gözetilerek insanlar bir toplum sözleşmesi oluşturmuştur, herhangi bir haksızlık durumunda hak arayacak olan birey değil birey adına toplum olacaktır. Sözleşme ile de toplumun bu gücü devlete sevk edilmiştir. Bu bakımdan devlet insanların öncelikle mülkiyet olmak üzere tüm haklarını savunmakla mükelleftir. Buna karşılık olarak da vatandaşlar da devlete karşı vatandaşlık görevleri ile sorumludurlar. İş bu noktadayken vatandaşlar devlete karşı sorumluluklarını yerine getirirken devlet de insanın temel haklarını ihlal ederse halkın ihtilala yani devrime hakkı doğmaktadır. Ancak bu devrim devleti yok etmek parçalamak değil sadece mevcut yönetimi düzeltmek amaçlıdır.

Bu konuda anarşizmin doğacağını savunan kişilere ise Locke 1668 İngiliz devrimini gözeterek oluşturduğu bu kuram çerçevesinde böyle bir şeyin olamayacağını halkın sadece küçük olaylarda değil önü engellenemez yolsuzluk ve haksızlıklarda bunu kullanacağını savunmuştur. Çünkü Locke'a göre bir devlette zaten her zaman küçük çaplı yolsuzluklar yapılmaktadır ve halk bunlara göz yummaktadır.




Asım BARAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder