
Bunlara ek olarak bilginin ahlakın, hapishanelerin, deliğin, cinselliğin ve akla gelebilecek her şeyin soykütüğünü çıkaran Foucault’un en çarpıcı analizi cinsellik üzerine olmuştur. Söz gelimim eşcinsellikten evliliğe, fahişelikten çok eşliliğe çeşitli cinsel pratiklerin soykütlerini çıkararak; homoseksüellik, eşcinsellik, transseksüellik, biseksüellik ve bunlara ek olarak mastürbasyon tutkusu(onanizm),röntgencilik ya da erkeğe doymazlık(nemfomanya) gibi cinsel sapkınlık diye alınan şeylerin ne bir hastalık ne de buna benzer bir sapkınlık olmadıklarını da öne süren Foucault bu tür cinsel eylemlerde hastalık, normal, anormal gibi tutumların iktidar söylemlerinden başka bir şey olmadıklarını öne sürmüştür. Bunun temel gerekçesi olarak da insanın öyle bildik bir özü ve doğasının olmayışını göstermeye çalışmıştır. Yani insanın, doğası gereği bugünkü anlamda normal insanlar gibi olmak için bir zorunlu bağın olmadığını dile getirmiş. Bunların her zaman için söylemin iktidar rejimlerince yapılanmış denetleme amaçlı düzenekler olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur.
Asım BARAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder